Ana içeriğe atla

Anayasa Mahkemesinin 26.7.2019 tarih ve 2018/17635 Bireysel Başvuru Sayılı Kararına ilişkin görüşümüzdür:

Karara konu olan bildiri metninde ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilemeyecek; “Devletin başta Kürt halkı olmak üzere tüm bölge halklarına karşı gerçekleştirdiği katliam ve uyguladığı bilinçli sürgün politikası” ifadesine yer verilmiştir. Bu ifade, Devletin teröre karşı gerçekleştirmiş olduğu tüm faaliyetleri adeta halkın belli bir kesimine yönelik baskı, tecrit ve sürgün politikası gibi gösterme amacını taşımaktadır. Bildiri, bu amacının yanında Devletin teröre karşı uygulamalarına direniş çağrısı anlamı da içermektedir. Türkiye Cumhuriyeti Devletinin terörle mücadelesini, savaş hukuku kurallarına çekme çabasının ve terör örgütü üyelerinin savunmalarında örgüt propagandası olarak kullandıkları terimleri meşru saymaya yönelik söylemlerin ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi zordur.  

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve Anayasa Mahkemesi kararları bu zamana kadar ifade özgürlüğü kapsamını; hoşa gitmeyen, incitici, farklı görüşlerin hoş görülmesi gerektiğini vurgulayarak tespit etmiş ancak terör propagandası, şiddete çağrı, itibarı zedeleme (hakaret), intihara teşvik ve suç işlemeye tahrik gibi fiillerin de hoş görülemeyeceğini kararlarında belirtmiştir.

Üniversitemiz, ifade özgürlüğü konusunda "ölçülülük” ve “demokratik toplumda gereklilik” kriterlerini Anayasa Mahkemesinin söz konusu kararında daha detaylı tartışması ve dikkate alması gerektiği kanaatindedir. Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi olarak söz konusu olayın, ifade özgürlüğü ile kamu düzeni ve kamu yararı dengesi gözetilerek değerlendirilmesi gerektiği görüşümüzü kamuoyuna saygı ile sunarız.  

                                                                                           

ASBÜ Rektörlüğü   

Tarih
02/08/2019, Cuma , 14:54:16
TR - Türkçe
Image

Hizmetlerimizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için sadece zorunlu çerezler kullanıyoruz.

asbu.edu.tr' yi kullanarak çerezlere izin vermiş olursunuz.